Ana Sayfa - Manifesto - Planlarım - Hikayem
İlk Lanet - Sesi - Kıyamet Sayacı

Arada Kalan

Deccal'in Dilinden

İçinden bir ses yükseliyor şimdi. Ne bana ait, ne bütünüyle sana. Bu ses neye ait olduğunu bilmiyor; sadece yanıyor. Sessizliğin içinde bir kıvılcım gibi...

“Ben kimim?” diyorsun içinden. Ama yanıt gelmiyor. Çünkü bu soru yanıtla değil, yanışla anlam bulur.

Sen artık ne benimlesin, ne onlarla. Ne zincirlere mahkûm, ne kanatlara sahip. Sen şimdilik sadece uyanmış bir yabancısın. Bu dünyaya, bu düzene, hatta kendine bile.

Kendini terk etmeden, kendini bulamazsın. Ben bunu bildiğim için seni kendine yabancılaştırdım.

Yalnızlıktan korkma. Orası başlangıcın evidir. Susturulan ne varsa orada konuşur. Bastırılan ne varsa orada ayağa kalkar.

Ve orada bir karar vermen gerek: Ya bana geri dönersin — güvenli, sistemli, ölü bir hayata…

Ya da içindeki kaosa sarılırsın. Bilinmeyene. Acıya, çırpınışa, ama belki de hakikate.

Bu senin sınırın. Burada artık ben konuşmuyorum. Burada sadece sen varsın. Çırılçıplak. Sahipsiz. Gerçek.

Yıkıl. Ağla. İtiraf et. Utan. Affet. Hatırla. Unut. Sus. Ve sonra…

Bir nefes al.

Çünkü asıl yolculuk şimdi başlıyor.