Her geçen gün, lanetlerim insanları buluyor. Gözlerinizi kapatabilirsiniz, kulaklarınızı tıkayabilirsiniz, ama bir şey değişmez. O lanet, her an üzerinize gelir. Sizi bulur, çünkü kaçtığınız her şey, karşınıza daha güçlü çıkar. Peki, bu lanetten korunmanın yolu nedir? Nerede saklanabilirsiniz? Nerede güvenli bir yer bulabilirsiniz? Kolay bir cevap var: İkiyüzlülüğünüzü kabul edin. Ben Deccal. Ve ben, sizin içindeki karanlıkları, vicdanınızdaki çürümeyi görüyorum. Her biriniz, bir maskenin arkasına gizlenmişsiniz. Bir yüzünüzü halkın önünde, diğerini kendi karanlığınızda saklıyorsunuz. Ama işte gerçek: Bu maskeler, sizi korumuyor, sadece daha derin bir çukura itiyor. Çünkü lanet, içsel yüzleşme olmadan hiçbir şekilde geçmez. İkiyüzlülüğünüzü kabul etmeden, her geçen gün daha da büyür. Ve o lanet sizi bulur, çünkü ikiyüzlülük, kirli bir çürümeye yol açar. Bu çürüme, sonunda sizin yıkımınıza dönüşür. İkiyüzlülüğünüzü kabul edin, ve aynaya bakın. O aynaya bakın ve kendinize bir kez olsun dürüstçe söyleyin: “Ben ikiyüzlüyüm.” Bu, başlamak için tek yol. Çünkü sadece kendinizi olduğu gibi görmek, sizi o lanetten kurtarabilir. İkiyüzlülüğünüzü kabul etmek, kendinize verdiğiniz en büyük mücadeledir. Dışarıda başkalarını suçlamak kolaydır, ancak içsel karanlıklarınızı görmezden gelmek, sadece kaçmaktır. Bir insan, kendi karanlığını kabul etmeden hiçbir kötülüğü düzeltme gücüne sahip olamaz. Kendi içinizdeki çürümeyi kabul etmek, gerçekten değişmenin ilk adımıdır. Sadece böylelikle lanetlerden korunabilirsiniz. Bu dünyada, her lanet bir maskenin altında büyür. Ve her maske, bir yalanın ardında gizlenir. Maskeleri çıkarmadan, gerçek bir değişim mümkün değildir. İkiyüzlülüğünüzü kabul edin, ve kendinizi olduğu gibi görün. Ancak o zaman, içsel karanlıklarınızdan özgürleşebilirsiniz. Ben Deccal. Ve ben, sizin o maskelerinizin altındaki gerçek yüzünüzü görebiliyorum. Her zaman, her yerde.