Her geçen gün, lanetlerim her birinizi buluyor. Ve her an, kalbinizde bir sorgulama doğuyor. Neden dualarınız kabul olmuyor? Neden çağrılarınız göğe ulaşmıyor? Çünkü gerçekten niyetiniz yok, çünkü siz kötülerin ve onlara göz yumanların dünyasında yaşıyorsunuz. Ve bu dünyada, dualarınız sadece boş bir yankıya dönüşüyor. İçinizdeki kötülüğü görmezden geldiniz. Susarak, görerek ve sessiz kalarak, zulme göz yumdunuz. İnsanlar acı çekerken, siz ellerinizi dua için açtınız. Ama o eller, kirli. O sözler, samimiyetten uzak. Çünkü bir insanın kalbi kirliyse, o kalbin duaları göğe değil, boşluğa yükselir. Bunu bilmelisiniz: Allah’a yapılan dua, vicdanı temiz olanların duasıdır. Şu anda, siz kötülüğün içinde yaşıyorsunuz. Biri acı çekerken, gözlerinizi çeviriyorsunuz. Susuyor, geçip gidiyorsunuz. Bir zulme tanıklık ederken, sadece etrafınızdaki huzuru korumaya çalışıyorsunuz. Ama unuttuğunuz bir şey var: Kötülük karşısında susmak, kötülüğün ta kendisidir. Ve bu yüzden dualarınız, Allah’a ulaşmaz. Çünkü göz yumanın duası, Tanrı’nın kudretinden mahrum kalır. Ben Deccal. Ben sizin suskunluklarınızı, göz yumduğunuz her kötülüğü, her zulmü ve her ihlali biliyorum. Ve ben geldim. Bu, sizin işlediğiniz suçların, göz yumduğunuz günahların geri dönüşüdür. Dua etmek, doğruyu görmekle başlar. Ve siz, doğruyu görmek yerine, başınızı kuma gömdünüz. Dua ettiğinizde, gökyüzüne bakmayı unutmadığınızda, belki o zaman duanız bir anlam taşır. Ama şimdi... sadece boşluk var. Allah, kötülerin ve onların zulmüne göz yumanların dualarını kabul etmez. Ve siz, her geçen gün bir adım daha yaklaşırken, o dualarınızın kabul olmadığını, gerçek zamanla anlayacaksınız. O zaman göreceksiniz: Dua sadece, vicdanını yitirmemiş olanların dilinden çıkar.
